Vergi Usul Kanunu ve bazı kanunlarda önemli değişiklikler

Vergi Usul Kanunu ve bazı kanunlarda önemli değişiklikler

26 Ekim 2021 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7338 sayılı kanuna göre önemli değişiklikleri aşağıda bilgilerinize sunarız.

1) Kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin 2021 yılı kazançlarından başlamak üzere vergi istisnası getirilmiştir. Basit usul defter tutan mükellefler bundan sonra beyanname vermeyecektir. Ayrıca basit usul ile vergilendirilenler KDV mükellefi olmayacaklardır.

2) Sosyal medya içerik üreticileri ve mobil cihaz için uygulama işi yapanlar için vergi istisnası getirilmiştir. Buna göre İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar (başka faaliyette bulunmama şartıyla ve gelir vergisi kazanç dilimlerinin en üst sınırını geçmemek şartıyla) gelir vergisinden istisnadır. Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır.

3) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destekleme ödemeleri gelir vergisinden istisna tutulmuştur. Çiftçilere yapılan destekleme ödemelerinin gelir vergisinden istisna edilmesi nedeniyle bu ödemeler kesinti listesinden çıkarılmıştır.

4) Ticari kazanç ve serbest meslek kazancı elde edenler için 4. geçici vergi dönemi kaldırılmıştır. Ancak uygulama 2022 yılı geçici vergisi için ( Şubat/ 2023) uygulanmaya başlanacaktır.

5) GVK 121.madde kapsamında düzenli vergi ödeme indirimi uygulamasında değişiklikler yapıldı. Yararlanma koşullarında yer alan tarhiyat yapılmama şartı yapılan tarhiyatın kesinleşmesine bağlandı. Söz konusu süre içerisinde kesinleşen tarhiyatın birinci fıkrada belirlenen indirim tutar sınırının %1 inden az olması durumunda da indirimden yararlanma şartları ihlal edilmiş sayılmayacaktır. Örneğin 2021 yılında verilecek beyannameler için bu tutar 1.500.000 TL olarak belirlenmiştir. 1/1/2022 tarihinden itibaren verilecek beyannameler için bu sınırın 1.750.000 TL olarak belirlenmesi durumunda 2019, 2020 ve 2021 yıllarında yapılıp kesinleşen tarhiyatın 17.500 TL yi geçmemesi durumunda indirim şartı ihlal edilmiş sayılmayacaktır. Uygulama 1/1/2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanacaktır. 

6) Elektronik ortamda vergi dairesinin kurulması, vergi dairelerinin diğer vergi dairelerinin şubesi olarak belirlenmesi suretiyle mükelleflere hızlı ve etkin hizmet verilebilmesinin sağlanması, vergi dairesince yapılan işlemlerin elektronik ortamda kurulan vergi daireleri tarafından da yerine getirilmesine imkan sağlanmış ve bunun ile ilgili düzenlemeler yapma konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir. 

7) Yabancı memleketlerde bulunan Türk vatandaşlarına yapılacak tebligatlar Gelir idaresi Başkanlığına gönderilmeksizin, vergi dairesi başkanlıkları, vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde defterdarlıklar tarafından doğrudan yurtdışı temsilciliklerine gönderilecek ve tebligat o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye elçiliği veya konsolosluğuna başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılacak. 

8) İlan yolu ile tebligat uygulamasında değişiklikler getirildir. İlan yolu ile tebligat bildirimi vergi daireleri açısından Gelir İdaresi Başkanlığının, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesinde de 1/6/2022 tarihinden itibaren duyurulabilecek. 

9) Mükelleflerin büyük çoğunluğunun elektronik defter ve belge kullanması sebebi ile 1/7/2022 tarihinden itibaren VERGİ inceleme süreçleri dijital ortamdan yapılabilecektir. 1/7/2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, dijital vergi denetim sisteminin geliştirilmesi ve inceleme sürelerinin kısaltılması için incelemeye tabi olana, vergi incelemesinin konusunu ve incelemeye başlanıldığı hususunu bir yazıyla bildirirlecek. Ayrıca incelemeye başlama tutanağı düzenlenmeyecektir. Yazının bir örneğini bağlı olduğu birime ve ilgili vergi dairesine de gönderilecek. 

10) Maliye Bakanlığı, mükelleflerin bildirmeye mecbur olduğu bilgilerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından Bakanlığa yazılı veya elektronik olarak bildirilmesi durumunda, bu bildirimi mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul edebilecektir. Bu şekilde kabul edilecek bildirimleri faaliyet konusu, gelir unsuru ile mükellefiyet, vergi, iş yeri ve şirket türlerini ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

11) Elektronik defterlerin tasdikiyle ilgili VUK’ta herhangi bir açıklama bulunmamaktaydı. Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı'nın birlikte birlikte belirlediği defter tasdik hükümleri elektronik defterler için genişletilmişrtir. Buna göre elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınması, elektronik ortamda tutulan diğer defterlerin ise Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde onaylanması defterlerin tasdik edildiği hükmünde olacaktır. İlgili kanuna berat ve onayın belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde alınmaması veya yapılmaması  durumunda defterler tasdik ettirilmemiş sayılır ibaresi eklenmiştir.

12) Vergi usul kanunu kapsamında mükelleflere kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, (öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgelerin vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılması) kapsamına "elektronik belge olarak düzenlenmesi gereken belgeler" de dâhil edilmiştir. 

13) Yararlanılması yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporunun vergi idaresine bildirilmesi şartına bağlanan "muafiyet, istisna, zarar mahsubu ve benzeri konularda", tasdik raporunun ilgili mevzuatta yer alan süre içerisinde bildirilmemesi durumunda, mükellefe tebliğ edilmek şartı ile 60 günlük bir ek süre verilmesi ve "bu süre içinde verilmesi" halinde tasdik raporu zamanında verilmiş sayılacaktır. 

14) 1 Kasım 2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, gider pusulasının düzenlenme zorunluluğu yeniden belirlenmiştir. (daha önce detay tanım mevzuatta yer almıyordu) 
Buna göre, belge düzenleme zorunluluğu bulunmayanlardan yapılan mal ve hizmet alımlarında "alıcı mükellef" 7 gün içinde Gider pusulası düzenlemek zorundadır.
Ayrıca gider pusulası yerine geçen belgeler detaylı bir şekilde tanımlanmıştır.
Bunlar; banka dekontları, bakanlıkça yetkilendirilmiş ödeme kuruluşlarının düzenlediği makbuzlar, PTT makbuzları, Tüketici hakem heyetleri kanalıyla yapılan iadelerde heyetin düzenlediği belgeler ile belge düzenleme zorunluluğu bulunmayan kamu kuruluşlarının düzenledikleri belgeler, alındılar vb.

15) Şüpheli ticari alacakların takibi ve gider yazılması hususunda daha önce alt tutar sınırı belirli değildi. Yeni düzenlemeye göre 3.000,00 TL'nin altında kalan, ticari kazanç ile ilgili olan, bir defadan fazla yazılı protesto aracılığı ile istenmiş ve tahsil edilememiş alacaklar şüpheli alacak olarak kayıt altına alınıp gider karşılığı ayırılabilecektir. Ayrıca artık şüpheli ticari alacaklar uygulamasından işletme hesabına göre defter tutanlar da yararlanabilecektir.

16) İşletme aktifine yeni kaydedilecek sabit kıymetler için faydalı ömür süresinin gün olarak hesaplanması uygulaması mükelleflerce tercih edilebilecektir. Bu durumda Maliye Bakanlığınca yıl olarak tespit ve ilan edilen amortisman süreleri 365 ile çarpılmak suretiyle güne çevrilebilecektir. Mükellefler, belirlenen amortisman süresinin iki katını ve elli yılı aşmamak, her yıl için aynı nispet uygulanması şartıyla, amortisman sürelerini uzatabilecektir. Örneğin amortisman süresi 10 yıl olan bir duran varlığın amortisman süresi 20 yıl olarak uygulanabilecektir. Bu durumda her yıl %5 amortisman oranı dikkate alınacak ve bu şekilde belirlenen amortisman süresi ve oranı, izleyen yıllarda değiştirilemeyecektir.

17) 26.10.2021 tarihinden başlamak üzere, amortismana tabi duran varlık satışlarında uygulanan "maddi duran varlık yenileme fonu" uygulamasında (3 yıl içinde yerine yenisinin alınması şartıyla satılan bir duran varlıktan elde edilen karın gelir hesapları yerine geçici bir hesapta bekletilmesi ve karın 3.yılın sonuna ertelenmesi uygulaması)  değişiklik yapılmıştır. Daha önce uygulamada 3 yıllık sürenin, ne zaman başladığı (satışın yapıldığı yıl mı, sonraki yıl mı?) konusu belirsizdi. 
Değişiklik ile 3 yıllık sürenin, satışın yapıldığı tarihi takip eden yılın başından itibaren başlayacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca duran varlıklar ile ilgili sigorta şirketlerinden alınan tazminatlar da bu kapsam dahilinde olacaktır. 

18) Vergi ziyaı cezası kesilen ve cezası kesinleşen mükelleflere cezanın kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl içinde yeniden başka bir vergi ziyaı cezası kesilirse yeni kesilen ceza %50 oranında artırılacaktır. Artırılacak tutar en yüksek kesilen cezadan fazla olmayacaktır. 
Bu durumda özel usülsüzlük cezalarında artırım oranı %25 ve süre 2 yıl olarak uygulanacaktır.

19) Vergi usul kanununda özel usulsüzlük cezaları kağıt ortamında düzenlenen belgeler için geçerliydi. Elektronik ortamda düzenlenen belgeler için de özel usulsüzlük cezaları kesilebileceği kanuna eklenmiştir. Buna göre, gider pusulası düzenlemeyen veya eksik düzenleyenlere, hatalı belge basan veya basılan belgeleri zamanında bildirmeyen matbaalara, zamanında bildirilmeyen YMM tasdik raporlarına da özel usulsüzlük cezası kesilecek.

20) Mükelleflerin, haklarında yapılmakta olan vergi incelemesi ya da yapılan takdire sevk işlemine ilişkin vergi türünden farklı vergi türü için pişmanlıkla beyanname verebilmesi mümkün hale gelmiştir. Ayrıca kesinleşen uzlaşma tutanaklarına bağlı ödenecek vergiler, vergi farkları ve vergi ziyaı cezalarının %75’i ödeme süreleri içinde ödenirse üzerinde uzlaşılan cezaya uygulanan %25 indirim uygulanması kapsamına usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları da dahil edilmiştir. Ayrıca 5.000 TL'yi aşan özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmıştır.

21) Değerleme ölçüleri, VUK’un 261 inci maddesinde sayılmakta olup, bunlar; maliyet bedeli, borsa rayici, tasarruf değeri, mukayyet değer, itibari değer, vergi değeri, rayiç bedel, emsal bedeli ve ücretidir. Bu ölçülere "alış bedeli" de yeni bir ölçü olarak eklenmiştir.

22) Ülkemizin taraf olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarının tamamında Karşılıklı Anlaşma Usulüne ilişkin hükümlere yer verilmektedir. 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yapılacak başvurularda uygulanmak üzere uluslararası vergi anlaşmalarına aykırı bir vergileme olduğunda mükelleflere ulusal çözüm yollarıyla bağlı kalmaksızın durumlarını, olayına göre, bulundukları veya vatandaşı oldukları devletin yetkili makamlarına da iletme imkânı veren bir çözüm yolu önermektedir.

23) Kurumlar vergisi mükelleflerinin 26 Ekim 2021 tarihinden sonra yapacakları nakdi sermaye artışlarında fazi indirimi oranı %50 olarak uygulanmaktadır. Bu oran yurt dışından getirilen nakitler %75 olarak uygulanır.

24) Yatırım Teşvik Belgesi Bazında Yapılan Yatırım Harcamasına Yatırıma Katkı Oranının Uygulanmasıyla Belirlenen Tutarın %10’luk kısmı, talep edilmesi halinde Ötv ve Kdv hariç olmak üzere diğer borçlarından terkin ederek kullanabilecekler.  Uygulama 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamalarına uygulanacaktır.

25)  Dijital Hizmet Vergisi uygulaması 01/01/2023 tarihine ertelenmiştir. 

26) Cumhurbaşkanına tütün mamülleri ile araçlarda uygulanan ÖTV oranını 3 katına kadar artırma yetkisi verilmektedir.

27) Yeniden değerleme uygulaması 1.1.2004 tarihine kadar yapılmaktaydı. 30 Aralık 2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5024 Sayılı Kanun ile 1.1.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, kanunda yer alan “Yeniden Değerleme”  başlığı “Enflasyon düzeltmesi ve yeniden değerleme oranı” olarak değiştirilmiş ve ilgili madde hükmünden yeniden değerleme uygulaması kaldırılmıştı. 

Yapılan düzenleme ile birlikte, yeniden değerleme uygulaması sürekli olarak yeniden getirilmiştir.
Buna göre,
1 Ocak 2022 tarihinden başlamak üzere Tam mükellef olan ve bilanço usulüne göre defter tutan mükellefler enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dâhil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları bazı şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebileceklerdir.
Belirlenen yeniden değerleme oranı ile çarpılan sabit kıymetin mevcut defter değeri sonucu ortaya çıkan yeni değer bilançoda gösterilecektir. Değer artış farkı ise bilançoda ayrı bir fon hesabında gösterilerek takip edilecektir. Yeni değer üzerinden amortisman ayrılabilecektir. Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilebilir. Bunun dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilir veya işletmeden çekilirse ayrıca Gelir veya Kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Bu vergilendirme hesaplanırken işletmenin diğer faaliyetleri dikkate alınmadan hesaplanacaktır. Yeniden değerlenen kıymetler satılırsa amortisman uygulamasındaki gibi işlem yapılıp kayıt altına alınacaktır. Vergi Usul Kanunu'nda yeniden değerleme sonucu oluşan farklar için belirlenen bir vergi oranı yoktur. Ancak bu kanun ile artan değer üzerinden %2 vergi alınacağı belirtilmiştir.

Ayrıca,
Mevcut durumda (Ekim/2021 itibariyle) 7326 sayılı Kanuna göre  31.12.2021 tarihine kadar şirketler aktiflerinde bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutarak (Yİ-ÜFE değerine) bugünkü değerine getirilmesine imkanı sağlanmaktadır. 

28) Konaklama vergisinin uygulaması 1 Ocak 2023 tarihine ertelenmiştir.
 


 

0 Yorum

Yorum Yaz